Geçen gün arkadaşım Bayo Akomolafe’nın davetiyle uluslararası sanal bir masal konserine katıldım. Üç kıtadan müzisyenler ve masalcılar ekran ışığında buluşup hayal kurduk. Girişte Bayo, “Dönem kritik, acilen yavaşlamamız gerek, ve yavaşlamak demek, hikaye anlatmak demek.” dedi. Bu sözü attım cebime çünkü son zamanlarda her derde deva gibi gördüğümüz “yavaşlamak” hızla içi boşaltılmış bir kavrama dönüştü diye düşünüyorum. Yavaşlamak, kimine göre daha az çalışmak, kimine göre balkonda domates ekmek, kimine göre tatile çıkmak veya akşam evde kalmak demek.
Pandemi bizi kesin yavaşlatır diye düşündük...ilk başta. Hatta, yoğunlaştırılmış yavaşlama programına soktuk kendimizi: ekşi mayalı ekmek yap, domates dik, eskiyi tamir et, kavanoz kaynat, sanat ve yoga yap, hala vaktin kalmışsa bütün bunları canlı yayında anlat. Sonra? Eh, bitap düştük. Yavaşlamak bu değilmiş. Peki ama nedir?
Belki de yavaşlamak “hikaye anlatmaktır”. Hayır, hikaye anlatmayı, listeyi uzatan bir etkinlik daha diye düşünmeyin. Domates ekmek, yeni bir şey var etmektir, oysa ki hikaye anlatmak yaşanılan bir şeyi tekrar gözden geçirip, tamir etmek, süzmek, demlemek, sindirmektir. İlla hikaye anlatarak olmuyor. Benim için, her gün, en yavaş zamanım sabah sayfalarımı yazmaktır. O zaman, neler yaşadığıma bakıyor ve dertleri komposta gönderip geleceğe yeni bir zemin hazırlıyorum. Bazen bir dostla oturup konuşmak olabilir, bazen metroda boş boş oturup haftamı gözden geçirmek olabilir yavaşlamak.
Tatile gidip gezmek bizi dengeleyebilir, ama yavaşlatmaz.
Peki bu yavaşlamak neden önemli?
Doğada dört mevsim var, inşaat, üretim, ürün toplamak ve dinlenmek. Oysa ki hızlı toplum sonsuz bir yaz yaşamak ister. Yavaşlamak kışı geri çağırmak demek. Kış zemini besler çünkü. Tarım toplumlarında kış boyunca soba başında masal anlatıp hayal kuruyorlardı.
Kışı yaşayamayan biri sadece kendini hiç bir tatilin derman olamayacağı bir tükenmişliğe hazırlamakla kalmıyor, aynı zamanda, neler yaşadığını fark etmeden yaşadığı için, hikayesiz kalıyor.
Yaşadığın ne olursa olsun, akşam, anlatacak bir hikayen olsun, yaşadığını tekrar tekrar tekrar ziyaret et, hayatının anlamı anlattığın hikayeden doğar
Comments